Tarihçe:

Yağlı Güreş, geleneksel özelliklerini koruyarak yedi yüzyılı aşkın bir süredir uygulanmaktadır. Bir güç gösterisi ve dövüş sanatlarının bir parçası olarak ortaya çıkan bu spor, özellikle Türk soylu toplulukları tarafından erkeklik ve özdenetimi vurgulamak amacıyla benimsenmiştir. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturunu benimseyen bu spor, güçlü, dürüst ve erdemli olmak isteyenler için kalıcı bir yaşam alışkanlığı haline gelmiştir.

Kurallar:

Yağlı Güreş Nisan ve Ekim ayları arasında açık havada yeşil, doğal çim üzerinde iki yarışmacı ile yapılır. En küçüğünden başlayarak boylara göre tanımlanmış 14 kategori vardır: Minik 1 (11 yaş), Minik 2, Teşvik 1, Teşvik 2, Tozkoparan, Ayak 1, Deste 1, Deste 2, Deste 3, Küçük Orta Küçük, Küçük Orta Büyük, Büyük Orta, Başaltı ve Baş. Güreşçilerin vücutlarının yağlı olması, birbirlerini kavramalarını zorlaştırır ve bu da sporun belirleyici bir özelliğidir. Yağlı güreşte iki eli arkasında oturan, iki dirseği ya da dirsek ve eliyle yere temas eden ya da rakibinin hareketleri sonucu sırtı yere çarpan ("göbeğini yıldızlara gösteren") güreşçi kaybeden taraftır. Rakibini kaldırıp fırlatan ya da üç adım ileri taşıyan güreşçi kazanır.

GALERİ