Tarihçe
Beş bin yıllık bir geçmişe sahip olan Türkmen halkı, çok sayıda devlet ve imparatorluk kurarak dünya medeniyetinde silinmez bir iz bırakmıştır. Doğal barışçıllıklarına ve hoşgörülerine rağmen, sık sık vatanlarını ve bağımsızlıklarını savunmak zorunda kalmışlardır. Zorlu doğa koşullarında yaşayan Türkmenlerin ataları, güçlü bir fiziksel ve psikolojik dayanıklılık geliştirmiştir. Bu, halk pedagojilerinin ayrılmaz bir parçası olan oyunlar ve spor egzersizleri sistemi sayesinde başarılmıştır. Bu oyunlar sadece eğlence amaçlı olmayıp, genç nesli yetişkinliğe hazırlamak, günlük yaşam, avcılık ve savaş için gerekli becerileri öğretmek için tasarlanmıştır. Bu eski oyunlar arasında, modern golfe benzeyen ve sopayı hem bir alet hem de silah olarak kullanmayı öğreten 'chilik-hekgal' de bulunmaktadır. Oyun, avlanma ve savaş için bir hazırlık faaliyeti olarak hizmet etmiş ve halkın her türlü zorluğa karşı becerikli ve hazır kalmasını sağlamıştır.
Kurallar
'Çilik-hekgal'de oyuncular yaklaşık yetmiş santimetrelik uzun bir sopa ve 'çilik' adı verilen daha küçük sivriltilmiş bir sopa kullanırlar. Oyun, yere çizilmiş on metre çapında bir dairenin bulunduğu ve içinde taşların ya da bir deliğin hedef olarak kullanıldığı bir sahada oynanırdı. Bir takımın oyuncuları sopalarıyla 'çilik'e vurmaya çalışır ve onu mümkün olduğunca uzağa göndermeyi hedefler. Eğer 'çilik' rakip takım tarafından yakalanırsa, maçı kazanırlar ve roller değişir. Aksi takdirde, rakip takım 'çilik'i alır ve daire içindeki hedefi vurmaya çalışır. Hedefi arka arkaya dört kez ıskalamak ceza puanıyla sonuçlandığı için oyun doğruluk, koordinasyon ve strateji gerektirir. Bin yıldan daha eski olan bu oyun, golf ve hokey gibi modern sporlarla benzerlikler göstermekte ve Türkmen halkının zengin kültürel mirasını ve yaratıcılığını yansıtmaktadır.